15 Temmuz 2010 Perşembe

Ahit Sandığı (Tabut-u Sekine)



Tabut-u Sekine'nin peşinde Amerikalı bir kâşif: Indiana Jones


Hatırlarsanız 1981 yılında, yönetmenliğini Steven Spielberg’in yaptığı ve başrolünü Henry Ford’un oynadığı, Indiana Jones diye bir film çevrilmişti. Ve bu film tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gayet popüler olmuştu. Çoğumuz, bu filmi sıradan bir hazine avcılığı hikâyesiymiş gibi seyretmiştik ancak kahramanımız Indiana’nın, peşinde olduğu Ahit Sandığının gerçekte ne olduğu ile pek ilgilenmemiştik. Tabii bu Ahit Sandığını bulmak için Indiana’yı görevlendiren, Mossad güdümlü Amerikan istihbaratını ve yine aynı amaçla kahramanımızın peşine düşen Nazi askerlerini de es geçmeden yâd etmekte fayda olduğu kanaatindeyim.

Şimdi gelelim Yahudiler tarafından “Kutsalların Kutsalı” diye adlandırılan; muhafazası için masonların Kâbesi, yani ihtişamlı Hz. Süleyman Mabedi inşa edilen; gözleri kamaştırmak için adının anılmasının bile yeterli olduğu bu paha biçilmez hazinenin aslında ne olduğuna…

Bizim için en önemli referans kaynağı Kur’an-ı Kerim olduğundan, şimdi Bakara suresinin 248. ayetine bir göz atalım.

Peygamberleri onlara şöyle dedi: "Onun hükümdarlığının alameti o Tabutun size gelmesidir. Onun içinde Rabb'inizden bir sekine (huzur), Hârun hanedanı ve Mûsa hanedanının bıraktığından bir kalıntı vardır. Onu melekler taşır. Eğer iman sahipleri iseniz, bunda sizin için elbette bir delil vardır." (Bakara, 248.)

Bununla beraber İslam âleminde, Ahir zaman kurtarıcısı Mehdi’nin, Tabut-u Sekine’yi veya diğer bir deyişle Ahit Sandığını, saklı bulunduğu yerden bulup çıkaracağına inanan ve bu inancı hadislere dayandıranların azımsanmayacak sayıda olduğunu da belirtelim.

Tabutun akıbetinin ne olduğunu anlamak için tarihte geriye gidecek olursak kendimizi M.Ö. 587 yılının Babil’inde buluruz. O tarihte, Babil’in efsane krallarından Nebukadnazar (gariptir ki bu isim Matrix filmindeki, Siyon’un koruyucusu savaş gemisine de verilmişti) orduları ile beraber Kudüs’e yürür ve kenti fethettikten sonra, yine Kur’an-ı Kerimde kendisinden muhtelif ayetlerde bahsedilen Hz. Süleyman Mabedini yıkıp yerle bir eder. İşte o anda Tabut-u Sekine tarih sahnesi içinde sırra kadem basar.

Yüzyıllar boyunca aranmasına rağmen hakkında hiçbir sağlam bilgi edinilemez. En son olarak Haçlı Seferleri sırasında Tapınak Şövalyelerinin Kudüs’te yaptıkları uzun süren kazılar neticesinde onu buldukları ve gizli bir yere götürdükleri rivayet edilir.

Tevrat pasajlarına göre, kendisine sahip olan kişiyi dünyanın hâkimi kılacak olan bu sandık ile ilgili en garip ve anlaşılması güç iddialardan birini ortaya atan, İsviçreli meşhur yazar Eric Von Daniken, onun Hz. Musa’nın Tanrı ile iletişim kurmasını sağlayan, süpersonik teknoloji ile inşa edilmiş portatif bir radyo istasyonu olabileceğini söylemişti.

Aslında, Hz. Süleyman’ın hazinelerinin en güzide parçası olan bu sandık hakkında yazılacak daha çok şey vardır ama yazımızı burada sonlandırmadan önce onun şuanda nerede olduğu konusundaki en güncel iddiayı da aktaralım ve noktayı koyalım.

Bu son teoriyi de yine Yahudi yönetmen Steven Spielberg, geçtiğimiz yıl vizyona koyduğu Indiana Jones filminin yeni versiyonuyla karşımıza getiriyor. Seyredenler bilirler; A.B.D.’nin gizli uzay planlarını yapıp uyguladıkları ve komplo teorisyenlerinin başkenti olan meşhur 51. Bölgede bir depoda saklı tutulmaktaymış.

Hamza Yardımcıoğlu
2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder