Rahmani ve Şeytani Tekâmül

RAHMANİ VE ŞEYTANİ TEKÂMÜL; GİZLİ ÖRGÜTLER, GÜÇ DENGELERİ ("Sıfır Noktası" Kitabından bir bölüm)

Günümüzde dahi tek ve gizli bir merkeze bağlı çok sayıda ezoterik cemiyet bulunmaktadır. Bunların en çok bilineni ise Masonlardır. Masonların, dünyayı yöneten çok derin ve gizli bir örgüt olduğu düşünülür. Tamam, belki güçlü, gizemli ve nüfuz sahibidirler ama dünyayı yönetenler onlar değildir. Bu adamların çoğu, organizasyonun sağladığı ticari olanaklara erişmek için cemiyete katılmış (onlara göre kabul edilmiş) kişilerdir. Belli bir kısmı ise ezoterik sırlara ulaşmayı ümit eden insanlardır. Masonluğa kabul ritüelinin gerçekleştiği tüm odaların duvarlarında "Yakub’un Merdiveni" tasvirleri bulunmaktadır.

Bu tasvirlerin sembolik anlamları vardır. Toplam 33 derece olan masonlukta, üyelere, her bir derece yükselişlerinde yeni sırlar verilir. En büyük sır ise Ölümün Sırrıdır ve üyeler -en azından büyük sırrın bu olduğunu bilen üyeler- o sırrın kendilerine verilmesini ancak hayal ederler. İşte o sırrın temsillerinden biri Yakub’un Merdivenidir. Onu anlamak için Tevrat’ın Tekvin (Genesis) bölümünün 28. pasajına bakmak gerekir. Orada, İsrail oğullarının atası olan Yakub’un başından geçen bir olay anlatılır. Özetle Yakub, Haran’a giderken yolda bir yerde durup dinlenmeye karar verir. Bir taşı -burada sembolik bir anlam vardır- başının altına koyarak uykuya dalar. Uykusunda, gök ve yer (Öte Dünya ve bu dünya) arasında bir merdiven kurulduğunu ve meleklerin bu merdivenden inip çıktığını görür. Uyandığında orada bir gök kapısı bulunduğunu anlar ve oraya “beyt-el” (Tanrının evi) der. Sonra başının altına koyduğu o taşı, bu mekânın bir nişanesi olarak yağ ile mesh eder (burada da sembolik bir anlatım vardır).

Metin, Yakub’un o merdivenden yukarı çıktığından bahsetmez; ama çıkmadığından da bahsetmez. Onun yaşadığı bu ezoterik deneyimle ilgili olarak anlatılan diğer bir detay, bu olayın onda bir dehşet duygusu uyandırmış olmasıdır. Geri kalan detaylar ise bizim için tam bir muammadır.

Tek cümleyle özetleyecek olursak; burada açık olan şey, onun kutsal bir mekânda, bir gece vakti ilâhi bir deneyim yaşadığıdır. Masonların Yakub’un Merdiveni tanımıyla, üzerinde odaklandıkları olay budur. Çünkü Yakub, İsrail’dir ve Yahudilerin atasıdır. Dolayısıyla örnek alınması gereken bir yol göstericidir. Ve burada açık bir bilgi vardır ki o da onun Öte Dünya ve bu dünya arasında bir kapının açıldığına şahitlik etmiş olmasıdır.

Hz. Yakub bir peygamberdir. Yani saygı duyulması gereken çok önemli bir figürdür. Dolayısıyla onun adı, insanları etkilemek için kullanılabilir. Nitekim bazı ezoterik kulüplerde yapılan suistimallerden biri budur.

Dünyayı yönetmek meselesine geri dönecek olursak; o konuda da eklemek istediğimiz birkaç önemli cümle vardır. Dünya genelinde çeşitli adlar altında faaliyet gösteren bazı ezoterik cemiyetler, gizli merkezleri itibariyle ortak bir hiyerarşik yapıya sahiptir. Çünkü bu merkez birkaç kişiden oluşan tek ve gizli bir ana merkezdir. Kulüplerdeki üyeler bile -bazı üst dereceli üyeler hariç- bu gizli ana merkez hakkında hiçbir bilgiye sahip değildir; çoğu varlığından bile habersizdir.

İşte onlar, en tepedeki isimlerdir ve dünyayı örümcek ağı gibi sarmış olan bu karmaşık ilişkiler ağının iplerini ellerinde bulundururlar. Ve onların ellerinde bulundurduğu ipler bunlardan ibaret değildir.

Onlar hedefledikleri tekâmülde doruk noktaya ulaşmışlardır. Ancak bu tekâmül, Rahmani değil; Şeytani tekâmüldür.

Hamza Yardımcıoğlu
Kasım 2009